Powered By Blogger
kitap okumak etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
kitap okumak etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

21 Ekim 2022 Cuma

Okumaktan soğumamak için...

     Bu aralar kitap okuma orucundayım. Kafam kaldırmıyor. Ard arda kitap okumak için sıkmayacağım bundan sonra kendimi. Kitap okumaktan birden soğuyorum sonra.

DİZÜSTÜ BİLGİSAYARINI NASIL KULLANIYORSUN?

     Dizüstü bilgisayarlarınızı nasıl kullanıyorsunuz? Ben bilgisayarı kullanmaya başlıyorum. Şarjı bitince kablosunu takıyorum. İşim bitinceye kadar da kablosu takılı kullanıyorum.

MANEVİ OLARAK EKSİĞİZ…

     İnsanlar manevi açıdan bitmiş durumda. Her şeye sahip olsalar bile yine tatmin olmuyorlar. Çünkü manevi olarak dolmuyor gönüllerimiz. Doldurmuyoruz gönüllerimizi.

 TÜRK DİZİLERİNE BURUN KIVIRMA…

     Yabancı dizi izleyenlerde Türk dizilerini izlememe gibi bir durum var. “Türk dizisi mi, geç” diyorlar hemen. Halbuki efsane olmuş dizilerimiz var. Mesela Yedi Numara. İzlemeleri için öneriyorum, “Türk dizileri sarmıyor beni” diyor. Ne güzel bir diziyi kaçırıyorlar haberleri yok.

       

13 Mart 2021 Cumartesi

Bir şairin, oturduğu meydanda dikkat ettiği şey neydi?

     Şairlerimizden biri anlatıyor. Sultanahmet meydanındaki banklardaki oturanları izlemiş. Hem turistleri, hem de bizimkileri. Turistlerin neredeyse tamamı bir şeyler okurken bizimkiler ise sadece etrafı izliyormuş. İşte bu görüntüden yola çıkarak diyor ki: “Nasıl ki o banklarda sadece izliyorsak, dünyayı da izlemekle yetiniyoruz sadece. 

     Beni şu an izlediğiniz telefonu ya da televizyonu yapıp bize satanların, ülkesindendi o banktakiler” diyordu. Ancak bir şair böyle bir şeye dikkat ederdi herhalde. O naiflikte bir insan. İnsanın işi, okuma/yazma olunca çevresinde de hep bunlara dikkat ediyor. Bu bile ne güzel bir şey. Ama okumamamız da bir o kadar kötü.

29 Temmuz 2020 Çarşamba

Günlük blog yazıları 16...


     Günde 5-10 sayfa da olsa kitap okuyordum. Bir ritim tutturmuştum. Ama son günlerde bu ritim bozuldu. Buna canım sıkkın.

     Her gün muhakkak hayatımdaki yanlışları düşünür dururum. Bunu için özel bir çaba harcadığımı düşünmeyin sakın. Günün herhangi bir anında gelir aklıma. “Keşke yapmasaydım” derim. İnce bir sızı hissederim.

     Bu blogda, bir yazıda sadece bir konuyu yazmayıp, birden fazla konu yazacağım için hiç yazma sıkıntısı çekeceğimi düşünmemiştim. Her konudan kısa kısa yazmama rağmen yine de, “Ne yazacağım” sıkıntısıyla karşı karşıyayım.

     Bazen, “İnstagram’da niye hikaye paylaşıyorum ki?” diyorum. Bazen de paylaştıkça paylaşıyorum. Hikayeden geçilmiyor. Nedense hikaye paylaşmaktan soğumaya başladım. Bu nasıl bir psikolojidir anlamadım ki.