Hekimoğlu’nun
yeni bölümü var ama onu bile izlemek istemiyorum.
Olgunlaşmamış ham
bir meyve gibiyim. Olgunlaşacağım da yok herhalde.
Savaş ve Barış’tan
birkaç sayfa okuyup bıraktım yine. Şöyle dolu dolu, bir günde 40- 50 sayfa
okuduğum yok. Sıkılıyorum.
Kardeşim bana not
defteri almış. Ama not edeceğim bir şey yok. Yine de defter hoşuma gittiği için
ne olursa not alıyorum.
Hayatım çok
rutine bindi yine. Çok bunaltıyor bu durum beni.
Benim neye
yeteneğim var diye düşünmeye başladım tekrar.
Yazılarımı Youtube’da
seslendirecektim ama vazgeçtim. İçime mi sinmiyor yoksa üşeniyor muyum emin
değilim.
Ben, boş bir
insan olabilir miyim? Bir işte çalışıyor olmak beni boş insan olmaktan kurtarır
mı?
Sen boş bir insan değilsin. Öyle olsaydın okumakla-yazmakla uğraşmazdın. Etrafında senin gibi bir meşgalesi olan var mı, yok mu bilmiyorum, seni de şahsen tanımıyorum. Eğer böyle insanlar yoksa canını sıkma, kendini ezik hissetme. Sen sadece farklısın. Hangimize okuyup yazdığımız için "boş işle uğraşma" demediler ki? Misal, ben tiyatroyla ilgilendim. Oyunculuk yaparken yerel gazeteye yazıyordum. Tanıdıklarım, oyunculuk yerine yazarlığı tavsiye ettiler. O zamanlar artist olma meraklısıyız ya, kulak arkası ettim. Vakit geçtikçe yanıldığımı anladım. Yeteneğim yazmak üzerineymiş meğer. Ama sen bir sorgulama sürecindesin. Aslında bu iyi bir şey. Ne zamandır blog dünyasındasın bilmiyorum; anladığım kadarıyla dağınıklığın fayda getirmediğini, seni yıprattığını fark ettin. Bence bir süre dinlenmeye çekil. Oku, araştır. O zaman dolduğunu hissedebileceksin. Örneğin birçok değil de, sadece tek blog üzerinde yoğunlaş ve tek bir konuda yol al. Dağınıklıktan kastım buydu. Yazmaktan soğuyabilirsin, hatta okumaktan bile. Bu arada öz eleştirin hoşuma gitti. Herkes bunu yapamaz. Bu bile senin farklı olduğunun göstergesi. Okuma konusuna gelince; şahsen ben de günlük 40-50 hatta 100 sayfa okumak isterim ama bu moralle ilgili. Her gün birkaç sayfa okuyarak temponu artırabilirsin. Sağlık, azim, başarı ve bereket dilerim. Zihnine sağlık, kalemine kuvvet... Blog yolculuğunda kolaylıklar...
YanıtlaSilHocam, blog yazısı gibi yorum olmuş. Çok teşekkürler.
SilÇok samimi bir sorgulama olmuş. Olgunlaşmamışlık, boş insan olma... bence bu karantina günleri hepimizi yetersiz ve çaresiz hissettirdi. Hayat bizi elimiz kolumuz bağlı bıraktı, çok zorlandık. Belki bu sayede bir çoğumuz kendini keşfeder, yıllardır yapamadığı şeyleri artık tak etti diyip yapabilir... her şerde hayır var.
YanıtlaSilBu da güzel bir bakış açısı. Yorum için çok teşekkürler :)
SilAf buyurun, seçtiğiniz başlığı biraz komik buldum. Ama sizi tebrik ediyorum. İçinizden geçirdiğiniz ne var ise bunu yalın bir ifade ile burada sunmak, herkesin yapabileceği bir iş değil ayrıca bu paylaşımla kazanacak olan sizsiniz. Diğer yazılarınıza da bakmak istiyorum.
YanıtlaSilBaşlığı bilerek öyle attım. Belli bir konuya bağlı kalmamak ve her şey üzerine yazmak için. Yorum için teşekkürler :)
Sil