Bizim buradaki
A101’in devamlı iç dekorasyonunu değiştiriyorlar. Bir türlü karar veremediler. Bir
zaman çitosları bir yerde buluyorsun, bir başka zaman bambaşka bir yerde. Ama bu
sefer ki daha bir ferah olmuş. Geniş geniş.
Markette tam
kasaya giderken, pat önümde dolu bir market arabası peydah oluyor. İçimden, “Benim
birkaç şeyim var. Siz dünyaları almışsınız. İzin verirseniz ben hemen geçeyim”
demek istiyorum. Ama demiyorum tabi. Şu da var ki: Dolu market arabasının
kasadan geçmesi de o kadar uzun sürmedi.
Bu aralar en çok
söylediğim şey: Bizi sömürüyorlar. Yaptığımız işlerin karşılığı asla 2 bin 324
lira değil. Buna bir dur demem lazım ama nasıl?